Hadis No : 4883
Ravi: Muaz
Tanım: Haris İbnu Amr İbni Ahi’l-Muğire İbni Şu’be, Muaz (ra)’dan naklen anlatıyor: “Resulullah (sav) Muaz’ı Yemen’e gönderdiği zaman kendisine sorar: “Sana bir dava geldiği vakit nasıl hükmedeceksin?” “Allah’ın kitabıyla hükmedeceğim” der Muaz. “(Meseleyi Kitabullah’ta) bulamazsan?” “Resulullah’ın sünnetiyle hükmedeceğim!” “Ne Kitabullah’ta ve ne de Resulullah’ın sünnetinde bulamazsan?” “Kendi re’yimle ictihad edeceğim, (hüküm vermekten) geri durmayacağım.” Hz. Muaz der ki: “Bu cevabım üzerine Resulullah (sav) (memnun kaldı), göğsüme eliyle vurup: “Allah’ın elçisinin elçisini, Allah’ın elçisini memnun edecek usulde muvaffak kılan Allah’a hamdolsun!” buyurdular.”
Kaynak: Ebu Davud, Akdiye 11, (3592, 3593); Tirmizi, Ahkam 3, (1327,1328)
Hadis No : 4884
Ravi: Ümmü Seleme
Tanım: Resulullah (sav), odasının kapısında bir münakaşa işitmişti. Yanlarına çıkıp: “Ben bir beşerim. Bana ihtilaflılar gelir. Bunlardan biri, diğerine nazaran daha belagatlı (ikna edici) olur. Ben de onun doğru söylediğini zanneder, lehine hükmederim. Ancak kime bir Müslümanın hakkını vermiş isem, bunun ateşten bir parça olduğunu bilsin. O ateşi ister yüklensin, ister terketsin (kendisi bilir)” buyurdular.
Kaynak: Muvatta, Akdiye 1, (2, 719); Ebu Davud, Akdiye 7, (3583, 3584); Tirmizi, Ahkam 11, (1339); Nesai, Ku
Hadis No : 4885
Ravi: Ümmü Seleme
Tanım: Sahiheyn’in bir rivayetinde hadis şöyledir: “Ben de sizin gibi bir insanım. Siz davalarınızın halli için bana geliyorsunuz. Bazınızın hüccet yönüyle, diğer bazısından daha ikna edici olması, böylece benim, işittiğime dayanarak onun lehine hükmetmem mümkündür. Kimin lehine, kardeşinin hakkından bir şey hükmetmişsem (bilsin ki), onun için cehennemden bir ateş parçası kesmiş oluyorum.”
Kaynak: Buhari, Şehadat 27, Mezalim 16, Hiyel 9, Ahkam 20, 29, 31; Müslim, Akdiye 5, (1713)
Hadis No : 4886
Ravi: Eş’as İbnu Kays
Tanım: Anlattığına göre, Humus’tan bir köleyi Abdullah’tan yirmi bin (dirhem)e satın almış ve Abdullah kölenin bedelini almak üzere kenisine bir adam göndermiştir. Adam gelince: Eş’as: “Ben onu on bine satın aldım” dedi. Abdullah da: “Öyleyse seninle benim arama (hakem olacak) bir kimse tayin et!” dedi. Eş’as: “Benimle kendi aranda sen hakem ol!” dedi. Bunun üzerine Abdullah: Ben Resulullah (sav)’ın: “Alış-veriş yapan iki kişi ihtilafa düşerlerse ve aralarında da delil yoksa, mal sahibinin söylediği esas alınır veya (alış-verişi) terkederler” dediğini işittim” dedi. [Nesai’de sadece müsned (Resulullah’a ait) kısım kaydedilmiştir.]
Kaynak: Ebu Davud, Büyu 74, (3511); Nesai, Büyu 82, (7, 302, 303)