Anasayfa > İslam Fıkhi Ansiklopedisi

İslam Fıkhi Ansiklopedisi

İslam Fıkhi Ansiklopedisi “FIKIH” Arapça “fe-ku-he” maddesinden gelir. Sözlük anlamı ile “bir şeyi iyi kavramak, anlayışlı olmak, bilmek” demektir. Bu açıdan “ilim”den biraz farklıdır. “İlim” nasıl olursa olsun bilmek, “fıkıh” ise, işin esprisini kavramak, inceden inceye bilmek, demektir. “Fıkıh” sonradan şeriat ilimlerini (Kitap ve Sünneti) bilmeye ad olmuştur.

Hıyar (Muhayyer) Olmak

Fıkıh Ansiklopedisi

Hiyar, üç kısma ayrılmaktadır: a- Hiyar El-Meclis: Alıcı ile satıcının akid yaptıktan sonra bir arada kaldıkları müddetçe yaptıkları alış verişi bozmak hususunda serbesttirler. Bu Şafii mezhebine göredir. Hanefi mezhebine göre Hiyar El-Meclis yoktur. Ancak akidde şart koşulursa, yani akid yapılırken: ...

Devamını Oku »

Hisse Senedi Alım-Satımı

Fıkıh Ansiklopedisi

Önce, hisse senetleri gibi ortaya yeni çıkmış ve Islâm Hukukun’da benzer bir akid bulunmayan konularda nihai hükmü vermenin çabucak mümkün olamayacağına işaret ederek başlayalım. Dolayısıyla çeşitli kaynaklardan halka intikal ettirilen fetvâ ya da görüşlerin, çok aceleye getirilmiş ve meselenin sadece ...

Devamını Oku »

Hisse Senedi Zekâtı

Fıkıh Ansiklopedisi

Bir kimsenin bir fabrikada bir veya birkaç hisse senedi bulunduğunda (nisaba malikse) zekâtını verecektir. Bunun hesabı şu şekilde yapılır. Önce hisse senedinin o günkü değeri tesbit edilecek, sonra bütün hisse senetlerinin yekün değeri hesaplanacak. Daha sonra, fabrika binası, makina, alet ...

Devamını Oku »

Hısımların Nafakasında Zaman Aşımı

Fıkıh Ansiklopedisi

Hanefî, Şâfiî ve Hanbelîlere göre, çocuklara, ana-babaya ve diğer hısımlara verilecek nafaka zamanın geçmesiyle düşebilir. Hanefilere göre, hâkim hısımlar lehine nafakaya hüküm verdikten sonra, nafaka alacaklısı hısım nafakayı kabzetmeden veya nafaka yükümlüsü aleyhine borçlanmadan bir ay ve daha fazla bir ...

Devamını Oku »

Hırsızlık Cezası (Hadd-ı Şırkat)

Fıkıh Ansiklopedisi

“Akıllı ve ergin (baliğ) bir kimsenin nisab miktarı bir malı bulunduğu yerden çalması”na hırsızlık denir. Cezası Kur’ân-ı Kerîm’de bildirilmiştir: “Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık Allah’tan bir ceza olarak ellerini kesin! Allah daima üstündür, hikmet sahibidir” (el-Mâide, 5/38). El ...

Devamını Oku »

Hîle-i Şer’iyye

Fıkıh Ansiklopedisi

Hîle, çözüm, çare, beceriklilik demektir. Çıkış yolu anlamına gelen mahrec ve çoğulu mehâric de hîlenin eş anlamlısı olarak kullanılır. Hîle-i şer’iyye; amel ve tasarrufları şekil ve dış görünüş bakımından fıkha uygun düşürmek, İslâm’da yasak olan hususları görünüşte meşrû olarak yapabilmek ...

Devamını Oku »

Hîle

Fıkıh Ansiklopedisi

Hîle Aldatacak tarz ve tedbir. Sahtekarlık, düzenbazlık. Başkasını kurnazca hareket ve fiilleriyle aldatmak. Alış-verişlerde hîleden maksat, bir kimseyi söz, fiil ve davranışlarıyla etkileyerek, satım akdinin onun yararına olduğunu telkin etmek ve onu piyasa fiyatının dışında bir satış bedeli ödemeye razı etmektir. ...

Devamını Oku »

Hilâfetin Müddeti

Fıkıh Ansiklopedisi

Hilâfetin Müddeti; Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurur: “Hilâfet, ümmetim arasında otuz yıl devam edecektir. Bundan sonra melikliğe denilecektir.” Bu da şöyle yorumlanmıştır: “Ebubekir’in halifeliği iki yıl, Ömer’in on, Osman’ın on iki, Ali’nin altı yıllık halifelik sürelerinin toplamı, otuz yıl etmektedir” ...

Devamını Oku »

Hilâfet Türleri

Fıkıh Ansiklopedisi

Kur’ân-ı Kerîm’de konu ile ilgili ayetlerden anladığımıza göre Allah Teâlâ, genel anlamda bütün insanları yeryüzünün halifeleri olarak yaratmıştır. Yani bütün insanlar ilk planda Allah’a iman etmekle ve bu imanın sonucu olarak unun hâkimiyetini kabul etmekle yükümlü tutulmuşlardır. Insanın halifeliği, onun ...

Devamını Oku »

Hilafet Ne Demektir?

Fıkıh Ansiklopedisi

Allah’ın emirlerini uygulayıp, yasaklarından menetmek, zulm ve anarşinin doğuşuna meydan vermemek hak ve adaleti ayakta tutmak için bir lider lazımdır. İslam dininde buna Halife veya imam denilir. Hilafet de onun vasfıdır. İslam dininde hilafetin büyük bir yeri vardır. Bunun için ...

Devamını Oku »

Hilafet İle Saltanat Arasındakı Fark

Fıkıh Ansiklopedisi

Hilafet şûra esasına dayanır. Yani halife müslümanların istişâresi ve seçimi (bey’at) sonucunda işbaşına gelir. Saltanatta ise buna yer yoktur. Saltanat babadan oğula geçen bir hak olarak kabul edilir. Ibn Hazm; hilâfetin verâsete dayanmayacağını söyler ve İslam’ın soya dayanan saltanatı tanımadığını ...

Devamını Oku »

Hilâfet

Fıkıh Ansiklopedisi

Hilâfet Allah’ın hâkimiyet hakkının bir tecellisi olarak Islâm hükümlerini uygulamaya koymaktan sorumlu makamının adı. Islam yönetiminin hem teorik hem de pratik açıdan kendine özgü olan bu makam genellikle “halifelik” veya “hilâfet” diye adlandırılmaktadır. Bu makama gelebilmek için belirli özelliklere sahip olmanın ...

Devamını Oku »

Hıdrellez

Fıkıh Ansiklopedisi

Hızır ve Ilyas (a.s)’ın her bahar başlangıcında buluştuklarına inanılan milâdi 6 Mayıs, Rumî 23 Nisan’a rastlayan güne verilen isim. Söz konusu günde Hızır ve Ilyas (a.s)’ın buluşarak sohbet ederler ve bu günlerde vakitlerini Allah yolunda olmanın ve birlikteliklerinin verdiği sevinçle ...

Devamını Oku »

Hiç Ölmeyecekmiş Gibi Çalışmak

Fıkıh Ansiklopedisi

Hemen her hutbede ve her vaazda duyduğumuz bir hadise, hoca efendinin biri “uydurmadır” demiş: Böyle meşhur bir hadisin uydurma olması mümkün müdür? Söz konusu hadis şöyle: “Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyan için, yarın ölecekmiş gibi de ahiretin için çalış.” “Meşhur” olan ...

Devamını Oku »

Hibeyi Kabul Ehliyeti

Fıkıh Ansiklopedisi

Hibe tasarrufu kabul ile tamam olur. Bunun için, lehine hibe yapılanın, hibe sırasında hayatta bulunması, akıl, bâliğ, mümeyyiz küçük veya mümeyyiz bunak durumunda olması gerekir. Bu durumda olanlar, hibeyi bizzat kabul ve kabz edebilirler. Gayrı mümeyyiz küçük, akıl hastası veya ...

Devamını Oku »

Hibenin Şartları

Fıkıh Ansiklopedisi

1. Bağışlananın, bağışlama sırasında mevcut olması. Hanefi, Şâfiî, Ahmed b. Hanbel ve Zâhirîlere göre, hibe konusu olan şeyin, bağışlama sırasında, bağışlayanın mülkünde mevcut olması şarttır. Buna göre, bir hayvanın doğacak yavrusunu, bağın meydana gelecek üzümünü hibe etmek geçerli değildir. Ma’dûmun ...

Devamını Oku »

Hibeden Rucû (Vazgeçme)

Fıkıh Ansiklopedisi

Hibeden Rucû; Hibenin karşılıksız ve bir daha geri alınmamak üzere yapılması asıldır. Ancak karşılıksız yapılan hibede mal henüz bağışlananın elinde duruyorsa, yabancıya yapılmış olsa bile dönmek mümkündür. Fakat bu mekruh sayılmıştır. Hanefilerin benimsediği bu görüş, ashab-ı kiramdan Hz. Ömer, Hz. ...

Devamını Oku »

Hibe

Fıkıh Ansiklopedisi

Hibe Karşılıksız vermek, bağışlamak, karşılıksız bağış, bağışlanmış şey. Ivaz (bedel) şart koşulmaksızın bir malın derhal temlik edilmesi: Arapçada genel olarak atıyye, nihle, sadaka ve hediyye sözcükleri de bû anlamda kullanılmaktadır. Mecelle 833. maddesindeki tarif şöyledir: “Hibe, bilâ ivaz bir malı temlik ...

Devamını Oku »