Anasayfa > Kur'an Fihristi > Allah’ın Emir ve Tavsiyeleri
Allah'ın Emir ve Tavsiyeleri
Allah'ın Emir ve Tavsiyeleri

Allah’ın Emir ve Tavsiyeleri

İSLAM DIŞINDA YOL ARAMAMAK

Hiç şüphesiz din, Allah katında İslam’dır. Kitap verilenler, ancak kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki “kıskançlık ve hakka başkaldırma” (bağy) yüzünden ayrılığa düştüler. Kim Allah’ın ayetlerini inkâr ederse, (bilsin ki) gerçekten Allah, hesabı pek çabuk görendir. (Al-i İmran Suresi, 19)

Kim İslam’dan başka bir din ararsa asla ondan kabul edilmez. O, ahirette de kayba uğrayanlardandır. (Al-i İmran Suresi, 85)

Ey iman edenler, Allah’tan nasıl korkup-sakınmak gerekiyorsa öylece korkup-sakının ve siz, ancak müslüman olmaktan başka (bir din ve tutum üzerinde) ölmeyin. (Al-i İmran Suresi, 102)

Ey iman edenler, hepiniz topluca “barış ve güvenliğe (Silm’e, İslam’a) girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır. (Bakara Suresi, 208)

ÇOĞUNLUĞA GÖRE HAREKET ETMEMEK

Sen şiddetle arzu etsen bile, insanların çoğu iman edecek değildir. (Yusuf Suresi, 103)
Elif, Lâm, Mim, Râ. Bunlar Kitab’ın ayetleridir. Ve sana Rabbinden indirilen haktır. Ancak insanların çoğu iman etmezler. (Ra’d Suresi, 1)

Olanca yeminleriyle: “Öleni Allah diriltmez” diye yemin ettiler. Hayır; bu, O’nun üzerinde hak olan bir vaidtir, ancak insanların çoğu bilmezler. (Nahl Suresi, 38)

Onların çoğu Allah’a iman etmezler de ancak şirk katıp-dururlar. (Yusuf Suresi, 106)

…Allah, emrinde galib olandır, ancak insanların çoğu bilmezler. (Yusuf Suresi, 21)

Öyleyse sen yüzünü Allah’ı birleyen (bir hanif) olarak dine, Allah’ın o fıtratına çevir; ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah’ın yaratışı için hiç bir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler. (Rum Suresi, 30)

Elbette göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyüktür. Ancak insanların çoğu bilmezler. (Mümin Suresi, 57)

Şüphesiz kıyamet-saati, yaklaşarak gelmektedir; bunda hiç bir kuşku yok. Ancak insanların çoğu iman etmiyorlar. (Mümin Suresi, 59)

KURAN’A İMAN ETMEK

Ve onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar. (Bakara Suresi, 4)

Elif, Lam, Ra. (Bu,) Ayetleri muhkem kılınmış, sonra hüküm ve hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan (Allah) tarafından birer birer (bölüm bölüm) açıklanmış bir Kitap’tır (ki:) Öyle ki, Allah’tan başkasına ibadet etmeyin. Gerçekten ben, sizi O’nun tarafından uyaran ve müjdeleyenim; (Hud Suresi, 1-2)

KURAN’IN TAMAMINA İMAN ETMEK

Sonra (yine) siz, birbirinizi öldürüyor, bir bölümünüzü yurtlarından sürüp-çıkarıyor ve günah ve düşmanlıkla aleyhlerinde ittifaklar kuruyor ve size esir olarak geldiklerinde onlarla fidyeleşiyordunuz. Oysa onları çıkarmanız, size haram kılınmıştı. Yoksa siz, Kitabın bir bölümüne inanıp da bir bölümünü inkâr mı ediyorsunuzş Artık sizden böyle yapanların dünya hayatındaki cezası aşağılık olmaktan başka değildir; kıyamet gününde de azabın en şiddetli olanına uğratılacaklardır. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir. (Bakara Suresi, 85)

KURAN’DAN KUŞKU DUYMAMAK

Sana indirdiğimizden eğer kuşkudaysan, senden önce kitabı okuyanlara sor. Andolsun, Rabbinden sana gerçek gelmiştir, şu halde kuşkuya kapılanlardan olma. ( Yunus Suresi, 94)

Gerçek (hak) Rabbinden (gelen)dir. şu halde sakın kuşkuya kapılanlardan olma. (Bakara Suresi, 147)

Sana Kitabı indiren O’dur. O’ndan, Kitabın anası (temeli) olan bir kısım ayetler muhkem’dir; diğerleri ise müteşabihtir. Kalplerinde bir kayma olanlar, fitne çıkarmak ve olmadık yorumlarını yapmak için ondan müteşabih olanına uyarlar. Oysa onun tevilini Allah’tan başkası bilmez. İlimde derinleşenler ise:
“Biz ona inandık, tümü Rabbimizin katındandır” derler. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez. (Al-i İmran Suresi, 7)

Kendisinde şüphe olmayan bu Kitabın indirilişi alemlerin Rabbi tarafındandır. (Secde Suresi, 2)

KURAN’LA HÜKMETMEK

Allah’tan başka bir hakem mi arıyayımş Oysa O, size Kitabı açıklanmış olarak indirmiştir. Kendilerine Kitap verdiklerimiz, bunun gerçekten Rabbinden hak olarak indirilmiş olduğunu bilmektedirler. şu halde, sakın kuşkuya kapılanlardan olma. (En-am Suresi, 114)

Size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuzş (Saffat Suresi, 154)

Eğer doğru söylüyorsanız, öyleyse getirin kitabınızı. (Saffat Suresi, 157)

Aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet ve onların hevalarına uyma. Allah’ın sana indirdiklerinin bir kısmından seni şaşırtmamaları için diye onlardan sakın. şayet yüz çevirirlerse, bil ki, Allah bir kısım günahları nedeniyle onlara bir musibeti tattırmak istemektedir. şüphesiz, insanların çoğu fasıklardır. (Maide Suresi, 49)

Şu halde, sana vahyedilene sımsıkı-tutun; çünkü sen dosdoğru bir yol üzerindesin. (Zuhruf Suresi, 43)

DOĞRUYU GÖRÜR GÖRMEZ İMAN ETMEK

“Rabbimiz, biz: “Rabbinize iman edin” diye imana çağrıda bulunan bir çağırıcıyı işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve bizi de iyilik yapanlarla birlikte öldür.” (Al-i İmran Suresi, 193)

İMAN ETTİKTEN SONRA KÜFRE SAPMAMAK

Mü’min olanlar, ancak o kimselerdir ki, onlar, Allah’a ve Resûlü’ne iman ettiler, sonra hiç bir kuşkuya kapılmadan Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad ettiler. İşte onlar, sadık (doğru) olanların ta kendileridir. (Hucurat Suresi, 15)

Özür belirtmeyiniz. Siz, imanınızdan sonra inkâra saptınız. Sizden bir topluluğu bağışlasak da, bir topluluğunuzu gerçekten suçlu-günahkar olmaları nedeniyle azablandıracağız. (Tevbe Suresi, 66)

KURAN OKURKEN ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞINMAK

Öyleyse Kur’an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın. (Nahl Suresi, 98)

KURAN OKUNURKEN SUSUP DİNLEMEK

Kur’an okunduğu zaman, hemen onu dinleyin ve susun. Umulur ki esirgenmiş olursunuz. (A’raf Suresi, 204)

KURAN ÜZERİNDE DÜŞÜNMEK

Onlar hâlâ Kur’an’ı iyice düşünmüyorlar mış Eğer o, Allah’tan başkasının katından olsaydı, kuşkusuz içinde birçok aykırılıklar (çelişkiler, ihtilaflar) bulacaklardı. (Nisa Suresi, 82)

Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah’ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) “Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru.” (Al-i İmran Suresi, 191)

Andolsun Biz Kur’an’ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mış (Kamer Suresi, 17)

KURAN’I HATIRDA TUTMAK

Evlerinizde okunmakta olan Allah’ın ayetlerini ve hikmeti hatırlayın. şüphesiz Allah, latiftir, haberdar olandır. (Ahzab Suresi, 34)

KURAN’I DÜZEN İÇİNDE OKUMAK

Veya üzerine ilave et. Ve Kur’an’ı belli bir düzen içinde (tertil üzere) oku. (Müzzemmil Suresi, 4)

KURAN’LA ÖĞÜT VERMEK

Sen ancak, zikre (Kur’an’a) uyan ve gayb ile Rahman olan (Allah’)a (karşı) içi titreyerek korku duyan kimseyi uyarırsın. İşte böylesini, bir bağışlanma ve üstün bir ecirle müjdele. (Yasin Suresi, 11)

(Bu,) Bir Kitap’tır ki onunla uyarman için ve mü’minlere bir öğüt olmak üzere sana indirildi. Öyleyse bundan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın. (A’raf Suresi, 2)

Rablerine (götürülüp) toplanacaklarından korkanları onunla (Kur’an’la) uyarıp-korkut; onlar için ondan başka ne velileri vardır ne şefaatçileri. Umulur ki korkup-sakınırlar. (En’am Suresi, 51)

KURAN’IN İNKAR EDİLDİĞİ ORTAMDAN AYRILMAK

O, size Kitapta: “Allah’ın ayetlerinin inkâr edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğinizde, onlar bir başka söze dalıp geçinceye kadar, onlarla oturmayın, yoksa siz de onlar gibi olursunuz” diye indirdi. Doğrusu Allah, münafıkların ve kafirlerin tümünü cehennemde toplayacak olandır. (Nisa Suresi, 140)

GAYBA İMAN ETMEK

Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici olan bir kitaptır. Onlar, gayba inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. (Bakara Suresi, 2-3)

PEYGAMBERLERE İMAN ETMEK

Elçi, kendisine Rabbinden indirilene iman etti, mü’minler de. Tümü, Allah’a, meleklerine, Kitaplarına ve elçilerine inandı. “O’nun elçileri arasında hiç birini (diğerinden) ayırdetmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı (dileriz). Varış ancak Sana’dır” dediler. (Bakara Suresi, 285)

Ey iman edenler, Allah’a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, şüphesiz uzak bir sapıklıkla sapıtmıştır. (Nisa Suresi, 136)

PEYGAMBERLERE İHANET ETMEMEK

Ey iman edenler, Allah’a ve Resûlü’ne ihanet etmeyin, bile bile emanetlerinize de ihanet etmeyin. (Enfal Suresi, 27)

PEYGAMBERLERİN ARALARINDA AYIRIM YAPMAMAK

Allah’ı ve elçilerini (tanımayıp) inkâr eden, Allah ile elçilerinin arasını ayırmak isteyen, “Bazısına inanırız, bazısını tanımayız” diyen ve bu ikisi arasında bir yol tutturmak isteyenler. İşte bunlar, gerçekten kafir olanlardır. Kafirlere aşağılatıcı bir azab hazırlamışızdır. Allah’a ve Resûlü’ne inananlar ve onlardan hiç biri arasında ayrım yapmayanlar, işte onlara ecirleri verilecektir. Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (Nisa Suresi, 150-152)

PEYGAMBERLERE İTAAT ETMEK

Ey iman edenler, Allah’a itaat edin; elçiye itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Allah’a ve elçisine döndürün. şayet Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsanız. Bu, hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir. (Nisa Suresi, 59)

Biz elçilerden hiç kimseyi ancak Allah’ın izniyle kendisine itaat edilmesinden başka bir şeyle göndermedik. Onlar kendi nefislerine zulmettiklerinde şayet sana gelip Allah’tan bağışlama dileselerdi ve elçi de onlar için bağışlama dileseydi, elbette Allah’ı tevbeleri kabul eden, esirgeyen olarak bulurlardı. (Nisa Suresi, 64)

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*